AMİN

Ya Rabbil Alemin;

Sen Ülkemizi, Milletimizi, Devletimizi Her Türlü İç ve Dış Tehditlerden Muhafaza Eyle,Sen Bölünmez Bütünlüğümüzü Bozmaya Çalışanları El-KAHHAR İsminle Kahret.. Birlik ve Beraberlik İçerisinde Yaşamı Bizlere Vasıl Eyle,Yalnız ve Yalnız Sana Kulluk Eder Senden Yardım Dileriz Uluların En Ulusu Hz. Allah (c.c) İslamın Bayraktarlığını Yapmış 5,000 Yıldır Diyardan Diyara Göç Etmiş , Şerefi, Bayrağı, Namusu için Can Vermiş Atalarımızdan, Dedelerimizden, Ninelerimizden Razı Ol Ya Rabbi,Ülkemizi Bölmeye Yönelik Her Türlü Terör Belasından, Anarşist, Kominist, Emperyalist Güçlere Karşı Sen Türk Milletini Koru Ya Rabb..

Şuan Dağda, Sınırda, Ovada, Çamurda, Karda, Kışda, Zemheride, Ayazda Bu Vatan İçin Nöbet Bekleyen Askerlerimize, Polisimize ve Bütün Güvenlik Güçlerimize Yardım Et Allah'ım... Onları Koru Ya Rabbim...

Senin Katında Peygamberlerden Sonra Gelen En Güzel Makam Şehitlik Mertebesine de Bizleri Ulaştır Allah'ım...Şehitlerimizden ve Geride Kalan Gazilerimizden Razı Ol Allah'ım...Gözü Yaşlı, Başı Dik, Onurlu Gururlu Şehit Annelerine Minnettarız Onların Evlatları Bu Vatan için Şehit Düştü Onların Gönüllerine Huzur Ver Ya Rabbim....

Euzu Bi Kelimatillahattammati Min Şerri Ma Halâk Türk Askeri ( Allah Türk Askerini Bütün Yaratıkların Şerrinden Korusun...

Subhane Rabbike Rabbil İzzeti Amma Yasufun Vesselamun Alel Mürselin Vel Hamdülillahi Rabbil Alemin

Tüm Şehitlerimizin Ruhu için EL-FATİHA
Devamını oku ...

Bozkurt destanı



Bozkurt Destanı, bilinen en önemli iki Kök-Türk destanından biridir (ötekisi Ergenekon Destanı'dır. Ayrıca, Ergenekon Destanı'nın, Bozkurt Destanı'nın devamı olması kuvvetli bir olasılıktır). Bu destan bir bakıma Türkler'in soy kütüğü ve var olma hikâyesidir. Türk ırkının yeni bir var oluş biçiminde dirilişi de diyebileceğimiz Bozkurt Destanı, Bilge Kagan'ın Orhun Anıtları'ndaki ünlü vasiyetinin ilk sözleri olan "Ben, Tanrı'nın yarattığı Türk Bilge Kağan, Tanrı irâde ettiği için, kağanlık tahtına oturdum" cümlesi ile birlikte düşünülecek olursa, soy ve ırkın nasıl yüceltilmek istenildiğini de anlatmaktadır.

Destan, Çin kaynaklarında kayıtlıdır. Bozkurt Destanı'nın iki ayrı söyleniş biçimi vardır. Ama bu iki varyant arasındaki fark azdır ve Çinliler'ce yazıya geçirilirken ad ve kelimelerin Çince'ye uydurulma gayreti yüzünden ortaya çıkmıştır. Kimi araştırmacılar, Türkler'le ilgili başka bir kurt efsanesini de katarak bu varyant sayısını üçe çıkarsalar da, aslında onların Bozkurt efsanesinin üçüncü söylenişi dedikleri bu destan, Hunlar çağındaki Usun Türkleri'nin bir efsanesidir. Bu efsane, Hunlar'da Kurt adlı bölümde anlatılmıştır. Bozkurt Destanı, Çin'de hüküm sürmüş Chou hanedanının resmi tarihinin 50. bölümünde ve yine Çin hanedanlarından olan Sui sülalesinin resmi tarihinde kayıtlıdır.

Bozkurt'tan türeyiş efsaneleri, Türk mitolojisinin en ileri ve romantik bölümüdür. Türk mitolojisinde genel olarak tüm millet düşmanlarınca yok edilir, geriye yalnızca bir çocuk kalırdı. Türk özelliğini taşıyan hemen her efsanede bu motifi bulmak mümkündür. Aşağıda yer verilen Bozkurt Destanı'na göre Türkler, eskiden Batı Denizi adlı bir yerin batısında oturmakta idiler. Efsanedeki Batı Denizi, Aral Gölü olabilir. Batı Denizi'nin Altay Dağları ya da Tanrı Dağları üzerinde bir göl olması da muhtemeldir. Destandaki, geriye kalan tek çocuğun kolları ile bacaklarının kesilerek bir bataklığa atılması da, Türk mitolojisinde önemli bir yer tutar. Bu tür bataklık motifleri, Hun ve Macar efsanelerinde de vardır.
Türkler'in yeniden türeyişlerini anlatan bir destan olan Bozkurt Destanı'nın kısa bir özeti aşağıda verilmiştir:
BOZKURT DESTANI
Türkler'in ilk ataları Batı Denizi'nin batı kıyısında otururlardı. Türkler, Lin adlı bir ülkenin ordularınca yenilgiye uğratıldılar. Düşman çerileri bütün Türkleri erkek-kadın, küçük-büyük demeden öldürdüler. Bu büyük ve acımasız kıyımdan yalnızca 10 yaşlarında bulunan bir oğlan sağ kaldı geriye. Düşman askerleri bu çocuğu da buldular ama onu öldürmediler; bu yaşayan son Türk'ü acılar içinde can versin diye, kollarını ve bacaklarını keserek bir bataklığa attılar. Düşman hükümdarı, çeri (asker)lerinin son bir Türk'ü sağ olarak bıraktığını öğrendi; hemen buyruk verdi ki bu son Türk de öldürüle ve Türkler'in kökü tümüyle kazına.

Düşman çerileri çocuğu bulmak için yola koyuldular. Fakat dişi bir Bozkurt çıktı ve çocuğu dişleriyle ensesinden kavrayarak kaçırdı; Altay dağlarında izi bulunmaz, ıssız ve her tarafı yüksek dağlarla çevrili bir mağaraya götürdü. Mağaranın içinde büyük bir ova vardı. Ova, baştan ayağa ot ve çayırlarla kaplıydı; dörtbir yanı sarp dağlarla çevrili idi. Bozkurt burada çocuğun yaralarını yalayıp tımar etti, iyileştirdi; onu sütüyle, avladığı hayvanların etiyle besledi, büyüttü. Sonunda çocuk büyüdü, ergenlik çağına girdi ve Bozkurt ile yaşayan son Türk eri evlendiler. Bu evlilikten 10 çocuk doğdu. Çocuklar büyüdüler; dışarıdan kızlarla evlenerek ürediler. Türkler çoğaldılar ve çevreye yayıldılar. Ordular kurup Lin ülkesine saldırdılar ve atalarının öcünü aldılar. Yeni bir devlet kurdular, dört bir yana yeniden egemen oldular. Ve Türk kaganları atalarının anısına hürmeten, otağlarının önünde hep kurt başlı bir sancak dalgalandırdılar...
Devamını oku ...

Asena Nedir Ne Demektir ?

Asena Türk mitolojisinde önemli bir rol oyniyan efsanevi bir dişi kurtdur. Eski Türklerin en mühim hükümdarlarının mensub olduğu Aşina, Zena, Asen veya Şunnu adı verilen sülale, efsaneye göre bu dişi kurt'dan türemiştir.


Efsanenin, buluntulara göre en eski şekli (MÖ.330)Antik çin kaynaklarından,Türk halkının türeyişini anlatan Asena efsanesinin farklı şekillerine rastlanılır. Bulunan en eski şekli şöyledir:


Türk kavimi Hiung-nu'ların bir koluydu. Hükümdar soyunun isimi A-Se-Na idi. Kendilerince ayrı bir ordu kurmuş, ama sonradan komşu bir kavim tarafından yenilgiye uğramışlardı.On yaşında bir çocuğun haricinde bütün kavimleri katliama kurban gitmişti. Düşman askerlerinin hiçbirisi bu çocuğu öldürmeye cesaret edememişti. Çocuğun ayaklarını kesip, onu bir bataklığa attılar. Orada bir dişi kurt vardı, çocuğu et ile besledi. Böylece çocuk zamanla büyüdü ve dişi kurt ile çiftleşti. Kurt derhal gebe kaldı.Düşmanların kralı, çocuğun hala yaşadığını öğrendi ve öldürtmek için tekrar adamlarını gönderdi.Adamlar çocuğun yanındaki Dişi Kurt'u öldürmek istemediler. Dişi Kurt derhal "Kao Çang"'ın (Turfan)'ın Kuzeybatısında bulunan bir dağın üstündeki mağaraya kaçti.Mağaranın içinde bir kaç yüz "li" genişliğinde, uzun otlarla kaplı ve etrafı dağlarla kapalı bir ova vardı.Dağın içine kaçan dişi kurt, bu yerde on oğlan çocuk doğurdu. Çocuklar büyüyünce dışarıdan kadınlar aldılar. Bu kadınlar hamile oldu. Çocukların hepsi ayrı bir soy adı aldı. Birisinin soy adı A-Se-Na oldu.“
Bunun yanında efsanenin başka şekilleride bulunmuştur.Ayrıca daha geç zamanlardan kalan,sonradan geliştirilmiş daha detaylı ya da daha kısa olan şekilleride vardır.


Türkiye'de tanınan şekli: Bozkurt Destanı Türklerin ilk ataları Batı Denizi'nin batı kıyısında otururlardı. Türkler Lin adlı bir ülkenin ordularınca yenilgiye uğratıldılar. Düşman çerileri bütün Türkleri erkek-kadın,küçük büyük demeden öldürdüler.10 yaşlarında bir oğlan sağ kaldı geriye. Dişi Bozkurt çıktı ve çocuğu dişleriyle ensesinden kavrayarak kaçırdı. Altay Dağlarında izi bulunmaz, ıssız ve her tarafı yüksek dağlarla çevrili bir mağaraya götürdü. Mağaranın içinde büyük bir ova vardı.Ova, baştan ayağa ot ve çayırlarla kaplıydı. Dört bir yanı sarp dağlarla çevrili idi.Bozkurt burada cocuğun yaralarını yalayıp tımar etti, iyileştirdi. Onu sütüyle, avladığı hayvanların etiyle besledi, büyüttü.Sonunda çocuk büyüdü, ergenlik çağına girdi ve bozkurt ile yaşayan son Türk eri evlendiler. Bu evlilikten 10 çocuk doğdu.Çocuklar büyüdüler; dışarıdan kızlarla evlenerek ürediler. Türkler çoğaldılar ve çevreye yayıldılar, ordular kurup Lin ülkesine saldırdılar ve atalarının öcünü aldılar. Yeni bir devlet kurdular, dört bir yana yeniden egemen oldular. Türk kağanları atalarının anısına otağlarının önünde hep kurt başlı sancak dalgalandırdılar. Bu efsanenin son bölümü Ergenekon Destanı'dır
Devamını oku ...

Asena Adal Ve Asena Zehir

Merhaba Asena Adal Ve Asena Zehir paylaşım bloğuna hoşgeldiniz.
Bu blog sitemizde saygı sevgi sınırları içerisinde bilgilendirme ve paylaşım amaçlı konular açılacaktır.
Misyonumuz ülkücü misyonu olmakla beraber paylaşım ve tutumumuzda aynı olacaktır. Siteyi açma amaçlarımızdan bir diğer sebeb ise asena adının şerefsiz gruplar tarafından bilhassa pkk yandaşları tarafından kullanılması acze uğratılarak isimdeki şerefi ayaklar altına alınmasının önüne geçebilmektir sevgi ve saygılarımızla.
Devamını oku ...